Diyabet ve başka hastalıklar ve beslenme
Çok su içme, çok idrara çıkma, halsizlik, kilo kaybı vb. gerekçelerle tetkikleri yapılan ve kan şekeri yüksek çıkarak diyabet teşhisi konulan kedilerin beslenmesi çok önemlidir. Çünkü bu kedilerin yedikleri mama miktarı kadar içeriği de kan şekerini yükselten önemli bir faktördür. Ancak diyabetik bir diyete başlamadan önce, kedinizde böbrek yetmezliği, böbrek hastalığı, pankreatit, karaciğerle ilgili bir rahatsızlık veya karaciğer yetmezliği, bağırsak hastalığı, böbrek ya da idrar yollarında kristaller vb. hastalıkların olmadığından veya olduğundan, tetkikler sonucunda iyice emin olmalısınız. Eğer bu hastalıklardan biri varsa, beslenmesini öncelikle bu hastalığa uygun olarak yapmalısınız. Diyabetik beslenme, daha sonra düşünülmelidir. Zira bu hastalıkların sonucunda da kan şekeri yüksek çıkmış olabilir. Öncelikle bu hastalığa uygun bir diyetle besleyip, gerekli tedaviyi alırken, bir yandan da kan şekeri kontrol altında tutulmalıdır.
Burada dikkat edilmesi gereken bir başka husus, kedilerin beslenme konusundaki hassasiyetleridir. Zira çok hasta olmasına rağmen, bir kedi hastalığına uygun olan yeni beslenmeyi/diyeti reddedebilir. Özellikle böbrek hastalıklarında önerilen düşük proteinli daha doğrusu eser miktardaki proteinle hazırlanmış mamalar, kekremsi tadlarıyla kedinlerin damak tadına uygun değildir. Bu nedenle, eski diyeti çok yavaş ve kademeli olarak azaltılırken, yeni diyet içine çok küçük miktarlarda katılarak yeni tadla tanıştırılmalıdırlar.
Yaş mama ile beslenen kedilerde bu uygulama daha kolay olurken, kuru mamalarda aileler büyük güçlükler yaşamaktadırlar. Bizler bunun aşılması için, kedilerin bu geçiş döneminde alıştığı kuru mamanın içine yeni diyetin konserve formatının azar azar katılmasını, ona alışırken, yeni kuru mamanın bir kaç tanesinin bir havanda dövülerek, bu karışımın içine serpiştirilmesini, böylece yavaş yavaş yeni kuru mamanın tadına da alıştırılmasını öneriyoruz. Bir süre sonra, eski kuru mama tamamen kesilecek, yeni kuru mama ve konserve mamaya alışacak, daha sonra da yeni kuru mamasını yemeye başlayacaktır. Ancak bu süreçte hiç acele edilmemesi, miktarların çok küçük tutulmasına dikkat edilmesi önemlidir.
Tekrar vurgulamakta yarar vardır ki: bu süreçte kan şekeri sürekli kontrol edilecek ve insulin gerekli görüldü ise dozlar çok dikkatle ayarlanacaktır. Unutmayalım, yüksek şeker ile çeşitli tahribatlara rağmen yaşayabilir ama ani bir düşüşte kedinizi kaybedebilirsiniz.
Diyabetik diyet konusunda iki yaklaşım vardır:
- Yüksek protein, düşük karbonhidrat,
- Yüksek karbonhidrat ve lif, düşük yağ.
Bazı kedilerin diyabeti birinci diyet ile kontrol altına alınabilirken, diğerleri ikinci tür diyet ile olabilir. Bunda, diyabetin ya da daha doğru bir deyişle, yüksek kan şekerinin yanı sıra mevcut diğer bir hastalık etkendir. Bir başka önemli nokta da, yüksek seyreden kan şekeri, kedinin metabolizması ve seçilen diyet ile bağlantılı olarak ani bir düşüş gösterebilir. Dolayısı ile, bütün kediler için aynı tür beslenmenin dayatılması mümkün değildir.
Yüksek Proteinli Beslenme
Geçmişte veterinerler tarafından yüksek karbonhidratlı diyetler önerilirken, son yıllarda önerilen yüksek proteinli diyetler ile pek çok kedinin sağlığına kavuştuğu görülmektedir. Bu tercihin bir nedeni de, kedilerin etçil oluşu ve doğadaki beslenmelerinin hayvansal proteinlere dayanmasıdır. Özellikle konserve mama veya yaş ev mamasına dayalı bu beslenmede protein, daha uzun süreli enerjiye dönüşmektedir. Kedi sahiplerinden alınan geri bildirimlerde, bu beslenme ile insulin gereksiniminin daha kısa sürede azaldığı belirtilmektedir ki, benim Tarçın’ımda da böyle bir sonuç aldık. Keyifle yazıyorum: Tarçın’ın artık insulin gereksinimi kalmadı. Sadece diyetine dikkat ederek sağlıklı yaşamasını sağlıyoruz. Çeşitli etkenlere bağlı olarak zaman zaman iniş-çıkışlar yaşasak da, Tarçın artık diyabetle birlikte yaşamayı öğrenmiş, sağlıklı bir kedidir. Ancak bu mamalar, yukarıda saydığımız hastalıklar söz konusu olduğunda iyi sonuç vermeyebilir. Zira bu formatta hazırlanmış mamaların içindeki yağ ve fosfor oranları, böbrek ve karaciğer hastalıklarında sorun yaratabilir.
Bu yaklaşımla piyasaya sunulan hazır mamalar (yaş ve kuru mama):
- Hills’in m/d’si,
- Purina’nın DM’si (bir süredir ülkemizde bulunmuyor) – bu mamanın içindeki yüksek sodyum miktarı, kalp hastalığı olan kediler için uygun değildir.
- Royal Canin’in Diyabetik kuru mamasıdır.
Yüksek Karbonhidratlı Beslenme
Geçmişte çok daha fazla önerilen ve uygulanan bu yaklaşımın esası, nişastanın şekere dönüşümünü yavaşlatmak için, diyetin içine çözünebilir lif eklenerek, yüksek karbonhidrat ve düşük yağ oranlarını içeren bir beslenme hazırlamaktır.
Bu beslenme tarzına uygun olarak hazırlanan mamalar:
- Hills’in w/d’si (aslında kilo düzenleyici olarak tasarlanmıştır),
- Hills’in r/d’si,
- Purina’nın o/m’si,
- Hills ve Iams’ın tüy topağı (hairball) mamaları.
Ev Mamaları
Artık pek çok kedi sahibi, kedilerini yukarıda bahsedilen özelliklere uygun olarak hazırlanan içeriklerdeki mamalarla besliyor. Mamalara katılan tahıl miktarları, karbonhidrat miktarını belirler. Lif ve vitamin – mineral desteği için de, sebze vb. katkılarla çeşitlendirilirler. Sitemizin Ev Mamaları bölümünde, içeriğindeki malzemeleri kedinizin gereksinimlerine göre ayarlayacağınız onlarca ev maması tarifi bulabilirsiniz.
w/d mamalar
Ülkemizde de artık diyabetik mamalar bulunmakla birlikte, veterinerlerimizin çoğu, w/d mamayı önermektedir. Oysa yukarıda da açıklandığı üzere, eğer kediniz çok kilolu ise, obeziteye bağlı olarak gelişen bir kan şekeri yükselmesi ile karşı karşıya olabilirsiniz. Ya da yine metabolizmayı yavaşlatan ve kiloya neden olan hormonal vb. bir başka hastalıkla. Bu mamayı kullanarak, kilosunu kontrol eder, bir yandan da şekerini kontrol altında tutabilirsiniz.
Ancak diyabet ya da bir başka nedenle zaten aşırı kilo kaybetmiş kediniz için, düşük karbonhidratlı bu diyet uygun olmayacaktır. Kedinizin kan şekeri kontrol altında tutulurken, yavaş yavaş kilo da almasını sağlamanız gerekir. Zira kedilerde kilo kaybı, bazen beklenmedik şekilde sonuçlanabilir. Kediniz yemeyi kesmişse, onu zorla da olsa mutlaka beslemelisiniz. Bunun için de, diyetinin içeriğini çok iyi, dengeli ve bilinçli bir şekilde ayarlamalısınız. Ev maması hazırlıyorsanız, yüksek kaliteli hayvansal proteinleri tercih etmelisiniz.
Bu konuyla ilgili ayrıntılara daha sonra tekrar değineceğiz. Koca bebeklerimize geçmiş olsun, sağlıklı yaşasınlar!
Anahtar Kelimeler: kedilerde diyabet, kedi ve diyabet, diyabet ve kedi, kedilerde şeker hastalığı, kedi ve şeker hastalığı, şeker hastalığı ve kediler, kedilerde kan şekeri, kedi ve kan şekeri, kedilerde yüksek kan şekeri, kedi ve yüksek kan şekeri, kedilerde diyabet ve insulin, kedi ve insulin, kedilerde kulaktan kan alma, kedi ve kulaktan kan alma, kedi ve kan şekeri ölçümü, hayvanlarda diyabet
“Diyabetik Kedi” site yöneticisi
Öncelikle ben ve minik ev arkadaşlarım için o kadar faydalı bir site ve makaleler yayımlıyorsunuz ki ellerinize ve emeğinize sağlık diyorum. Benim bu makale ile ilgili kendi kedimde olan soruna dair bir sorum olacak. Kedim 10 aylık bir kedi ve gençlik hastalığını atlattı çok şükür, 1 ay geçti üstünden elbette hala mikrobunu taşıyor fakat kan değerleri oldukça normal ve direnci her şeyi yerinde. Fakat bu hastalık, malesef kanlı ishali (sanırım kalın bağırsak ishali) tetikledi ve bunun için de 2 haftalık bir veteriner tedavisi gördü kedim. Yine şu an normale döndü çok şükür dışkısı normal. Fakat diyet programı için sadece ve sadece hills’in c/d mamasını kullanabiliyoruz veterinerin dediğine göre. Hayvan da doğal olarak her gün bunu yemekten bıktı ve artık bunu da yememeye başladı. Özellikle iştahının kapanmasından çok korkuyorum yeter ki yesin, diyetine uygun her şeyi alırım. İshali tetiklemeyecek, kesinlikle arada bir şeklinde verebileceğim (kuru mamaya kimi zaman alternatifler getirebilmem adına) ve zararı dokunmayacak besin önerileriniz var mıdır? Haşlanmış tavuk, ciğer vb. gibi besinler tetikler mi ishali? Bunların dışında sizlerin önerebileceği her şeye razıyım açıkçası, her gün tek çeşit mama yemekten bıktı oğlum. Yememesi daha çok korkutuyor beni 🙁
Fatoş hanım merhabalar. İki ay önce bir gece terasımıza inen bir misafir ile bizimde hayatımızda bir kedi oldu. bu güzel erkek tekir kedimize Gece ismini koyduk. eşimle birlikte çocukluğumuzda pek hayvan tecrübesi olmadığı için kediye biraz uzaktık, bir süre sonra birbirimize ısınmaya başladık ve evimize ailemize kattık kendisini. yeni kedi sahibi olma heyecanıyla forumlar, siteler vb dolaşmaya başladık. 2 yaşında erkek tekir kedimiz kısırlaştırılmamıştı. güvenilir bir veterinere kedimizi götürüp karne ve aşılarını yaptırdık. ve ardından kısırlaştırma için son aşısının tamamlanmasını bekledik. bu süre zarfında kedinin çok fazla su içtiğini farkettim ve kısırlaştırma operasyonu öncesi doktora bu konuyu sordum. ve sonuçta kedimizde maalesef yüksek şeker çıktı. ve artık kedimiz “Gece Şekeri” olarak bizimle yaşamaya başladı.
Kediyi taramaya çekinirken şimdi kedimize insülün iğnesi yapmaya başladık. şimdilik doktorumuz sabah 1 kez olmak şartıyla 0.08mg insülün veriyor. 491 olan şeker ölçümü insülün sonrası 270lere düştü ve doktormuz ilk etapta 300 olmasını hedeflediğini belilirtti. önümüzdeki süreçte tekrar ölçüm yaptıracağız ama bu ölçümü iğneden 6 saat sonra yapacağız. bu şekilde bir eğri çıkartıp insülün dozaj ve tekrarını netleştireceğiz.
Benim size sormak istediğim konu beslenmesi ile ilgili. Gece şekeri biz şeker hastası olduğunu öğrenene kadar yarım kilo kadar kilo vermişti. şimdi mama olarak hills w/d mamasını kullanıyoruz. kedimiz 2 yaşında ve tam 4 kilo ve mama paketinde yaklaşık olarak günlük 60-75 gr şeklinde mama yazıyor. biz ilk başlarda bu ölçüye sadık kalalım dedik ve gün içinde sabah akşam şeklinde iki parça vermeye çalıştık. tabiki bu oran gece şekerimize yetmedi. daha sonra günlük 100gr vermeye başladık. bu ölçü yine tatmin ediciydi ama mutfağın kapısında asker gibi bekliyor, kapı her açıldığında miyavlamasına yüreğimiz burkuluyor. şu anda 120 gr kadar mama veriyoruz kendisine.
iki sorum olacak;
1. çok fazla mama yemesi sakıncalımı?
2. mamayı belirlediğimiz ölçüde günlük porsiyonlaramı bölmek mantıklı yoksa günlük ihtiyacını tek seferde koyup, kendisi acıktıkça yemesimi! Zira günlük mamasını sabah tek seferde koyunca akşam üstü mamasını tüketmiş oluyor. Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
Merhabalar,
Mesajınız spam kutusuna düştüğü için gözden kaçmış. Dileriz çok geç kalmamışızdr. Gece şimdi nasıl? İsterseniz baştan başlayalım ve dım adım gelişmeleri talip edelim. Haberlerinizi bekliyoruz.
Saygılar