Fıstık 30 Ekim 1996 doğumlu bir siyam kedisi… İki aylıkken kuzenimin İstanbul’daki evinden bana geldi ve o günden beri tam 12 yıldır hayatı paylaşıyor bizimle. Bu yıla kadar çok sağlıklı bir hayatı vardı… Geçen Nisan ayında çok fazla su içtiği ve fazla idrar çıkardığı dikkatimi çekti ama ne olduğunu pek anlayamadığım için, biraz ihmal ettim doktora götürmekte. Çünkü o sıralarda evin girişinde doğum yapmış bir sokak kedisiyle yoğun olarak ilgilenmek zorundaydım…
Mayıs sonunda sistit gibi bir şey geçirdiğini fark edip, doktora götürdüm ve o zaman hem diyabetik olduğu, hem de hafif bir enfeksiyon geçirdiği (glukoz 430, üre 61, kolesterol 192, trigliserit 2268, ALP 37, ALT 170, AST 119) ortaya çıktı ve yoğun bir antibiyotik, vitamin ve insulin tedavisi (1.5 unit) başladı. Orada bir haftaya yakın kaldı..
Eve geldikten sonra, günde bir kez veterinere götürüp insulin yaptırıyor, bu arada da iğne yapmasını öğreniyordum doktordan… 10 Haziran gibi, Fıstığı da alarak uçakla Bodrum’a gittik. Sabah insulinini doktorun tavsiye ettiği dozda ben verdim… Havaalanında ve uçakta çok sakindi ancak hiçbir şey yemedi… Genelde yolda bir şey yemez… Saat 05:00 gibi uçaktan inip eve doğru yol almaya başlayınca, korkunç şeyler olmaya başladı…
Veteriner kliniğine kadar 45-50 dakika neler çektiğimizi tarif etmem çok zor. Allahtan bizi havaalanından alan arkadaşımız, Yalıkavak’taki veteriner kliniğini ve doktorunu tanıyormuş. Oraya vardığımızda çok kötü durumdaydı… Hemen olaya el koydular ve Fıstığı orada alıkoydular… Ertesi gün doktorla konuşmaya başlayınca, ne kadar fazla insulin verdiğimiz ve yolda hiçbir şey yememesinin ne kadar tehlikeli olduğunu anladım… Bu konuda hiç uyarılmamıştım…
Orada insuline en düşük dozda yeniden başlandı (ilk glukoz ölçümü 22 idi, %5 dextroz infüzyonu sonunda glukoz 435, insulin sonrası ise 143 olarak saptanmış, ertesi sabah açken 397, insulinden bir saat sonra 236, akşam insulin sonrası 390, ertesi sabah 236, insulin sonrası ise 72), ancak bir ay boyunca (Temmuz ortasina kadar) kan şekerindeki oynamalar düzene girmedi. Zaman zaman 500’e çıktığı bile oldu. O arada iki gece daha hafif kriz geçirdi. Ama saat kaç olursa olsun doktoruna telefon edip kliniğe götürebiliyordum, bu benim için çok büyük bir güvenceydi. Insuline 3 ünite sabah, 4 ünite akşam olarak başlandı.. 1 Temmuz’da insulin verilmesinden 1 saat sonra yapılan ölçümde glukoz 342 bulunmuş ve insulin 2×6 üniteye çıkarılmış. 3 Temmuz’da insulinden 2 saat sonra glukoz ölçümü 223 olmus ve insulin 2×8 üniteye (sabah-akşam) çıkarılmış. 9 Temmuz’da gece saat 01:00’de tekrar hipoya girdi ve doktora gittiğinde glukoz 21’e düşmüştü…. 11 Temmuz’da bir kez daha hipo krizine girdi ve glukoz bu defa 23 bulundu.. Sonraki günlerdeki ölçümlerde de glukoz hep yüksek bulunmuş…
Yalıkavak’taki doktorumuz Fulya hanım Hollanda’da eğitim görmüş ve diyabet konusunda tecrübeli birisiydi… Bana Avrupa’da kedilerde Canisulin kullanıldığını ve daha iyi sonuç alındığını söyledi. Temmuz ortasında ilaç geldi ve Ağustos ortasında Fıstığın klinik durumunda gözle görülür değişikliler olmaya başladı… Caninsulin’e sanırım 17-18 Temmuz civarında, çok düşük dozda, 1 üniteyle başlandı ve 6 üniteye kadar artırıldı (Caninsulin’in içeriğindeki miktar, insan insulininkinden daha az olduğu için, bu miktar Caninsulin’in ünite değerine göre verilmektedir) ve giderek Fıstık’ta bir iyileşme görülmeye başlandı.
Ağustos sonunda artık insan içine çıkmaya ve eski alışkanlıklarını az da olsa göstermeye başladı. Eylül ayında, daha önceleri yalnız kalmaya çalışan, yerlerde yatan Fıstık, yanıma gelmeye ve benimle tekrar iletişim kurmaya başladı… Onu dışarı çıkarmamı istiyor (tabii bağlı olarak), evdeki diğer (şu anda azmanlaşmış) yavru tekirlerimi kovalıyor ve pataklamaya çalışıyordu… Ekim sonunda ise, Caninsulin’in artık fazla geldiğini hissetmeye başladım.
Son bir haftadır şeker miktarında önemli ölçüde düşme fark ettim. Bu nedenle önce akşam iğnelerini kaldırdım, bugünden itibaren de sabah iğnelerini kaldırdım… Şimdi kan ölçümlerini 3-4 günde bir yapıyorum ve insulin vermiyorum.. Doğru yapıp yapmadığımı bilmiyorum ama hipo krizinden korktuğum için, iğne yapmıyorum. Insulin bir şekilde hormon gibi vücutta çalıştığı için, birden kesmek ona bir zarar verir mi bilmiyorum…
Bu arada idrar yollarında bir enfeksiyon görüldü, antibiyotik tedavisi gördü geçen hafta. Ama bugün idrara çıkmadığını fark ettim. Tekrar veterinere götürdüm, idrar kesesi dolu değil dedi… Üre 67 bulundu ama bu günlerde tamamen iyileşmiş gibi görünüyor… Bakalım önümüzdeki günlerde neyle karşılaşırım? En ufak bir değişiklik gösterdiği zaman davranışlarında, ben çıldırıyorum…
Hala tam olarak ne geçirdiğini bilmiyorum ama artık kesinlikle kuru mama vermiyorum. Umarım herşey yolunda gider ve Fıstığım daha uzun yıllar bizimle olur…
