Fazlaca hassas, epey korkak(!!) ve endişeli bir yapısı vardır… 

Diyabet hastası olana dek fazla bir hastalığı olmadı. Regüler aşılarının dışında pek doktor telaşımız olmamıştır, belki birkaç ekstra durum dışında… Son senelerde zaten araba fobisi yüzünden belli aşılarını da evde olur olmuştu… Ta ki, 2006 ilkbaharında ara sıra olan bağırsak bozukluklarını müteakip, son diare hali için verdiğimiz ishal ilacından sonra, çok yoğun ve sıkıntılı birkaç günlük bir kabızlık yaşadı. Vete gitmek üzere onu ellememe bile imkan yoktu, yerlerde sürünüp durdu, bağırdı- çağırdı. Daha sonra gaz sancıları olarak teşhis edilen bu sıkışmalar sonrası, uzun süre -3 ay kadar-yeniden diyare veya kabızlık/gaz sendromu yaşamaması adına, çeşitli bağırsak düzenleyiciler kullandık… Bu dönemde yapılan kan tetkiklerinde yüksek çıkan pankreas değerlerinin -alt, amyl, ast, lipaz- yanısıra, şekeri de 450’ler civarındaydı ve beni kimse bu konuda uyarmadı. Belki o hafif akut seyirde, glükozun değerini ürkütücü bulmamış olabilirler… 

Cuni’nin keyfi düzeldi, ta ki ağustosta inanılmaz su içip, inanılmaz sıklıkta tuvalete gitmeye başlayıncaya kadar… Aslında dıştan gözüken herhangi bir ağrı-sızı gibi sıkıntısı da yoktu. Ama su tüketimi farkını anlamamak mümkün değildi. Bir tas suyu ancak günlerce içerken, bir günde iki tas su bitmeye başladı… Derhal veteriner, testler ve 600’lere yakın kan şekeri!!  Cuni diabet hastası oldu. 

İlk etapta, bir süre diyabet tipi kuru mamaya geçerek kontrol etmeye çalıştık. Bu süre benim de Bodrum’da olmam nedeniyle fazla uzadı… İnsanın aile/arkadaştan ötürü diyabet ile ilgili bilgisi yoksa-ki benim hiçbir fikrim yoktu-  ve veteriner de bu hastalığın gerektirdiği ilgi ve alakayı göstermeyip sizi bilinçlendirmez ise, epey zaman kaybediyorsunuz… Kasım başında, gıda diyetiyle bir yere varamayacağımız 1000 kere belli olduğu için, insüline başladık. İlk gün kan şeker seviyesi grafiğini çıkarmak, açlık kan şekeri ve insülini tolere rakamlarını saptamak adına, Cuni 12 saat veterinerde kaldı ve günde bir kez olarak 1 ünite Humulin R (Lilly firmasının üretimi) ile yeni hayatına başladı. İştahı yerindeydi ve Whiskas’ın yaş mamasını da bırakıp, sadece m/d kuru mama ile Purina’nın dm diyabet yaş mamasına başladık… Gerek duyulan bir regülasyonla, 0.5 ünite arttık.  Bir hafta sonra aç karnına insülin öncesi yapılan kan şeker düzeyi 600’lerde çıkınca, sabah-akşam günde 2 kez insülin uygulamasına başladık. Maalesef merak edip sorduğum bir sürü sorum, cevapsız ya da daha sonra anladığım şekliyle -daha da beteri!- yanlış cevaplı kaldı!. 

Bu bir süre devam etti. O dönem, öğrenmek adına internette tesadüfen bulduğum yabancı sitelerde çok dolaştım, çok   okudum, çok unuttum, yine çok okudum… Özellikle ilk etapta insülini uygulamak ve evde kan alma işlemi bilgileri ağırlıktaydı. Cuni’yi vete götürmek gerçek bir çin işkencesi olduğu için bu yöntemi vete sorduğumda hiç önermediler ve cesaret vermediler. Maalesef hayvanların binbir sıkıntıyla  taşınıp, stres içinde kanlarının alınmasını malum maddi sebeplerden tercih eden çok doktor var.İnsanların da kullandığı glucometerlerin sağlıksız neticeler verdiği gibi bahanelerle sizi yanıltıyorlar.. Tedaviyle ilgili zaman içinde öğrendiğim en can alıcı husus,   evde kan alma işleminin önemi. Diğeri de sizin petinizle ilgili gözlemleriniz (davranış değişiklikleri, iştah durumu,genel hal ve gidiş gibi..) 

Günde 2 kez 1.5 ünite insülin, sadece yaş-kuru diyabet mamaya rağmen -vete güç gittiğimiz için(Cuni artık yatak altında yaşamaya başlamıştı) seyrek yapılan şeker ölçümleri hep yüksek çıkıyor ve bol su bol tuvalet durumu aynen devam ediyordu. Cuninin çenesi neredeyse hep -su içmekten-ıslaktı.. Bu arada arka bacaklarındaki güçsüzlük   -ki bunu 3 senedir yaşamaktaydık,yaşa bağlı  olduğu ,bana söylenen nedendi ve Cuni yatak kanepe gibi yerlere tırnaklarını takıp tırmanarak, ya da koşup koşup hız kazanarak atlayabiliyordu – iyicene arttı. Arada yoğun kramp ve sinir ağrısından ötürü  şikayetle bağırıyordu.. İnternetteki araştırmalarımda diyabetin neden olduğu hastalıklardan -bacak,kol vb-organlardaki sinir ağrı ve kramplarına neden olan  ‘neuropathy” nöropati ile tanıştım.. Bir gün Cuni hayatında ilk kez yatağıma 5 ayrı yerden işedi. Suçu yoktu, ağrıdan kalkamamıştı.. Alarme oldum ve bu hastalığa iyi gelen ”methylcobalamin” denilen bir ilaç olduğunu öğrendim. Hatta öncesinde Cuni gibi arazları olmayan kedilerin yeniden zıpladıklarını okudum. Bu aşama sırasında sevgili Fatoş hanım ve onun vasıtasıyla Esin hanımla -internet sayesinde-tanıştım. İlaç bana Amerikadan ulaşıncaya dek Esin hn’ın Ankaradan kendi stoğundan bir avuçu yollayışı beni ağlatmıştır.. 

Bu ilaç sayesinde zıplamasa da, Cuninin avaz avaz bağırışları yok denecek kadar azaldı .Şubat ayı gibi, hala şekeri kontrol edemediğimizi ve bunun Cuninin bünyesinde bir dolu hasara yol açtığını da biliyordum. Avrupa ve Amerika sitelerinden çok şey öğrenseniz de burada bilgili bir doktor ve veya sizin durumunuzda olan tecrübeli,bilinçli insanlara ihtiyaçtan kıvranıyorsunuz. Zira oradaki insülin-mama-vitamin gibi seçeneklerin veya evcil hayvanların sağlıklarıyla ilgili kuruluşların onda biri bile burada maalesef yok!! Dolayısıyla o bilgileri buradaki şartlara uyarlayarak kullanmanız lazım..  

Şubatta iştahında   da gözle görülür bir azalma oldu. En nihayet veteriner değiştirme kararımı uyguladım ve yeni doktorumuzla çalışmalara bir kaç adet yarım saatlik!! telefon konuşmasının ardından başladık. Önce yine diyetle işe başladık.Kullandığımız yaş ve kuru mamayı kestik, başka bir markanın diyabetik kuru mamasına geçtik. Arada ufak bir parça tavuk izni  de çıktı..Cuni tavuk manyağıdır!! Tabloda büyük bir değişiklik olmadı;hatta yavaştan iştah azaldı..

O dönem aldığım bir sürü bilgi ve uyarı doğrultusunda ben kararımı verdim ve Cuninin hayatından kuru mamayı ebediyen çıkardım.Kuru mamanın zararları -sağlıklı kediye de-hakkında o kadar çok yazı var ki!!! Bu arada kullandığımız kısa süreli R tipi insülinin bize uymadığını ve orta /uzun süreli insüline geçmemiz gerektiğini düşünüyordum. Doktorumuz teyit etti ve önerdiği insülin humulin N -10/16 saat etkili- ile vet ziyaretleri başladı. Ayrıca vücutta herhangi bir enfeksiyona karşı antibiyotik iğneleri de başladı. Sabahtan akşama 3 gün gidip geldik ve şeker ölçümleri yapıldı. Cuni dünyaya iyicene küstü, doğru dürüst bir şey yemez oldu. oradayken zorla enjektörle beslemeye başladılar. İlk gün yeni tip insülinin dozunu belirledik ve korkunç bir gerçek ortaya çıktı!! Eski doktorunda 100 ünitelik şırıngayla bana 1.5 ünite uygulamak adına öğrettikleri doz -100 ünitede herbir çizgi 2şer gittiği için- aslında 3 !! imiş. Yani biz 1.5 diye 3 ünite insülin yapmışız Cuniye aylarca..

Bu gerçek 50 ünitelik şırıngaya geçince ortaya çıktı ve başlangıç dozunu önce 1 yaptık, yetmedi, 1.5 a çıktık.. Bu dozu uygulamak üzere eve döndük ve feci günler başladı. Cuni yemiyor, sıfır iştah… Elimle günlerce ufak parça purina dm yaş mamasının üzerine sevdiği Gimpet multi vitaminden minik parçalar koyup kandırarak gıdım gıdım yedirdim.. Evde çiğ mama yapmayı ve içine gereklı binlerce vitamini koymayı da denedim ama çok ısrarcı olamadım veya bir şeyleri yanlış yaptım. O sırada gezindiğim favori sitelerden: www.catinfo.org (prepared diets), www.catnutrition.org  (food making), www.yourdiabeticcat.com (buraya üye oldum ve çok faydalı bilgiler edindim diğer üyelerden) ve www.geocities.com (tüm mama markaları ve ihtiva ettikleri değerler) den beslenme adına çok şey öğrendim.. Kediler kedigil familyasından avlanarak yaşayan etoburlar. O yüzden metabolizmaları karbonhidrat üstüne kurulu değil. Onlar protein esas maddesiyle yaşayan canlılar. Bu bilgi doğrultusunda Türkiyeye ithal edilen kısıtlı adetde yaş mama markasının içinde bu değerlere uygun olarak verebileceğiniz marka Fancy Feast’in 5 çeşidi. (gourmet seafood feast, ocean whitefish&tuna feast,tuna&mackerel feast,tender beef&chicken feast,fish&shrimp feast.) Tabii evde kendiniz çiğ olarak hazırlarsanız, o da mükemmel bir seçenek olur. Yukarıda saydığım ürünlerde diyabete kontrendike buğday glüteni yok ve karbonhidrat değerleri çok düşük veya hiç yok.   

İştahsız günleri bu mamalar ve haşlanmıştavukla yavaş yavaş atlatırken, evde yaptığımız bir kan testi tedavimize inanılmaz bir ivme kattı.. İlacın en etken olduğu saatte  -okuduklarımdan hipoglisemiden ödüm kopar olmuştu; halbuki karbonhidratsız diyet ve hayvanın aç kalmaması durumunda o kadar korkulacak bir durum değil- şeker oranı 57 çıktı. Derhal dozu 0.5 e düştük ve o zamandan beri belli sıklıkta evde ölçüm yaparak kontrol ediyorum. Tabii ki su atsı da önemli bir gösterge..Yeni bir ayara gerek olmadı henüz, Cuninin insülin dozu şimdilik yarıma oturdu ama biliyorum ki bu değişebilir. Hep dikkatli ve tetikte olmak lazım.. İnsülin olması gereken doza düşünce, iştah da arttı ve Cuni biraz kilo bile aldı, sivrilen yüzü hafif yuvarlaklaştı, güzelleşti… 

Bu 7 aylık dönemde başka siteler de keşfettim. Bunlardan birkaçı:

www.cats.org.uk

www.petdiabetes.org 

www.www.sugarCats.com

www.felinediabetes.com

www.veterinarypartner.com

www.sugarpet.net 

www.laurieulrich.com

www.pet-diabetes.com

www.sugarcats.net 

 

Bu hastalıkla başederken bilgili, bilinçli ve sabırlı olursanız göreceksiniz ki, öyle başedilmeyecek, zor ve imkansız bir durum yok. Herşey denge ve düzeni tutturana dek.. 

Sağlık ve Sevgiyle…   

  1. CUNİ’nin Hikayesi
  2. CUNİ’ye İyilikler Diliyoruz
  3. CUNİ’den Son Haberler

 

Paylaşmak önemsemektir!

Share

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.