Mischa, Tarçın‘ın 16 yaşındaki kızkardeşi. Çok güzel, calico türü, son derece iyi huylu bir kızdır. Küçükken o kadar afacandı ki, büyüdükten sonra nasıl bu kadar hanımefendi oldu, hep hayret ederim. Kısırlaştırma ameliyatı dışında bugüne kadar pek bir sağlık sorunu yaşamadı. Tek sorunu, Minnoş‘un kıskançlığı nedeniyle zaman zaman onu taciz etmesiydi.
Minnoş‘un eğlencesi olmuştu bu durum. Bazen onu gördüğünde yere yapışır, kulaklarını ve gözlerini kısar, sanki fare avlayacakmış gibi poposunu sallar ve üzerine atılırdı. Mischa ona vuramaz, bir çığlık atar ve kaçardı. Bu Minnoş‘un çok hoşuna gidiyordu. Tıpkı küçük bir bebeğe ses çıkaran oyuncak verilmiş gibi. Oyuncağı sıktığında çıkan “ciiik” sesi hoşuna gidip, nasıl kahkahalar atarsa, Minnoş‘ta da aynı duyguları yaratıyor olmalıydı. Çünkü Tarçın ve Mahzun’a saldırdığında, Mahzun onunla tırnaklarını çıkarmadan bir güreşe başlar, Tarçın‘sa ensesinden tutar, kendine çeker ve yüzünü gözünü yalamaya başlardı ki, bu Minnoş‘un hiç hoşuna gitmezdi.
Normal dışı davranışlar
2 yıl önce, Mischa tüylerini yolmaya başladı. Genellikle vücudunun arka bölümleri ve karnını. Bazen de koltukaltlarını. Bu nedenle tam olarak neyi var anlayamadık. Minnoş‘a tepki ve psikolojik olduğunu düşündük. Özellikle benim seyahatte olduğumda ya da çok meşgul olduğum dönemlerde etraf tüyden geçilmiyordu. Bir süre sonra, kaşıntı giderici bir pomadla Anestol pomadı karıştırıp, bir fırçayla tüylerine sürmeye başladım. Böylece çok tiksiniyor ve yaklaşık 1 hafta yolmuyordu.
Bir başka dikkat çekici şey de, tuvaleti çok sık kullanmasıydı. Ancak, bunu yine benim dikkatimi çekmek için yaptığını sandım. Çünkü tuvalete su döküp, kenara tuvalet kağıdı koyar koymaz girip çişini yapıyor, tuvalet kağıdını örtüp, beni çağırıyordu. Temizlenince yine. Onun dışında keyfi ve iştahı yerindeydi.
Bir de, küçüklüğünden beri Mischa‘nın nefes alış verişleri çok hızlıydı, körük gibi. Ama hep böyle olduğu için, onu olduğu gibi kabul edip, bir anomalite olarak düşünmemiştik.
Hastalandığını farketmemiz
Yaklaşık 10 gündür az yiyordu. 7 Eylül 2007 Perşembe günü hemen hiç yememeye ve çok dikkat çekici bir şekilde, sarsılarak nefes almaya ve sık sık kusmaya başladı. Veterinerimizi aradım, tatildeydi. Pazartesi sabahı dönecekti. Vakit kaybetmemek için, daha önce gittiğim veterineri aradım. Ertesi sabah götürdüğümde, son derece bitkin ve hastaydı. Çekilen filmde, kalp, böbrek ve karaciğer, akciğerler seçilemiyordu bile. O kadar fazla sıvı birikmişti. Film tetkikinden ve elle muayeneden sonra, veteriner böbreklerin iflas ettiğini, nohut kadar kaldığını, çalışmadığını belirtti. “Kalbin de fonksiyonları bozulmuş, kalp yetmezliği başlamış” dedi. Hemen kan alındı, değerler şöyleydi:
Ref
- Urea 70.1 (20-40)
- Glucose 134 (70-100)
- Creatinine 2.40 (0.3-1.5)
- GGT 5.00 (1.0-10.0)
- GOT 31.7 (10.0-80.0)
Tedavi
İdrar söktürücü (Lasix) yapıldı ve 1/2 (5 mg/gün) Enapril başlandı (sonra sabah-akşam 1/4). Veterinerimiz, proteini mümkün olduğunca kesmemizi istedi. k/d kuru ve yaş mama verdi. Özellikle yaş mamayı ve bol su vermemizi istedi. Vücutta fazla sıvı olduğundan, serum yapamadı. Ama Mischa hem yemek istemiyor, dişlerini kenetleyip, zorla ağzına tıkıştırdıklarımı tükürüyor, hem de yine kusuyordu.
Birkaç gün içinde, inanılmaz zayıfladı. Kalça kemikleri çıktı, bacakları çırpı gibi kaldı. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Bu durumda zorla beslemenin gerekliliğini biliyorum ama öyle zor ki.
Beslenme
İlk şoku atlatınca, k/d yaş mamayı blender’dan geçirip, koyu kıvamlı bir mama elde edip, küçük bir enjektörle ağzının kenarından vermeye çalışıyordum ama o kadar hassastı ki, plastik enjektörün ucu bile canını acıtıyordu. Bunun üzerine, oğlumun küçüklüğünden kalma, antibiyotiklerin içinden çıkan özel bir enjektörü denemeye karar verdim.
Bu, tüp gibi uzun, ucunda diğerlerinden daha kalın bir delik olan, normal enjektörlerdeki uç kısmın olmadığı bir malzeme. Çok işe yaradı. Ucu yuvarlak olduğu için, hem canını yakmıyor, hem de istediğim gibi uğraşabiliyordum. Mamanın kıvamını da biraz seyrelttim, içine gün aşırı balık yağı (Omega3 kapsüllerini iğne ile delip içindekini akıtıp), vit. D, vit. C, L-Lysine ve L-Arginine katarak, koyu kıvamlı olarak vermeye başladım. Mamalar ağzının kenarına bulaşıyordu, kağıt havlu ile silmemden hoşlanmıyordu. Resimdeki küçük peluş benzeri yumuşak bezlerden 2 tane aldım. Biri nemli, diğeri kuru. Kuru bezi çenesinin altına koyunca, çok hoşuna gidiyordu ve mama verirken başını daha az çekiyordu. Sonra da nemli bezle nazik bir şekilde temizliyordum.
Bir de, kuru k/d mamaları tane tane ağzına atıp, yutturuyordum. Bu iş oldukça zahmetli olmakla birlikte, uzun aralıklarla günde 15-20 adet yutuyordu. Bu sayede güçsüz değildi ve kusmaları çok seyreldi (kusma, sıvı kaybı nedeniyle çok tehlikeli). Kuru mamaya çok ağırlık vermek istemiyordum, çünkü zaten böbrekleri susuz, bir de kuru mama su tutmasın diye. Besleme işlemini günde 4-5 kez yapıyordum ve her defasında mamanın içine tek bir vit. katıyordum.
Bu arada kabak, maydanoz ve havucun içine çok az, en ince kepekli bulgurdan katıp, 2 taşım kaynattıyor, blender’dan geçirip, koyu kıvamlı bir püre yapıyor, mamasının içine ondan da koyuyordum. Hem proteini azaltmış, hem de doğal vit. almış oluyordu. Ayrıca maydanozun idrar söktürücü özelliği de vardı.
Birkaç gün sonra tekrar veterinere gittik, değerler aynıydı. Ama hiç olmazsa kötüleşme yoktu. Ayrıca ilk günlerin aksine daha canlı bakıyor, mırlıyor ve beni yanına çağırıyordu. Ama bu durum uzun sürmedi ve giderek kötüleşti. Veterinere göre, daha iyiye gitmeyecek, karaciğer lipidozu başlayacak ve kısa sürede kaybedecektik. Hatta başlamış bile olmalıydı. Ama şekerine baktığımda, hep normal çıkıyordu. Oysa karaciğer tahrip olduğunda, şekerin de çok yükselmesi gerekirdi.
Daha önce hiç kedilerimde böbrek ve kalp yetmezliğini yaşamamış olduğumdan, bu yeni durumu öğrenmek için okumaya başladım ve öğrendiklerimi Kedilerde Böbrek Hastalıkları bölümünde yayınlamaya başladım. Ancak okuduklarım, veterinerin söyledikleri ve Mischa’nın tablosu arasında bazı farklar vardı. Üstelik 10 gün sonra ancak benim ısrarımla serum verilmişti ve proteinsiz mamalar yüzünden, iyice güçten düşmüştü.
Veteriner değişikliği
En sonunda nezaketi bir yana bırakıp, 21 Eylül’de tatilden dönmüş olan veterinerimize gittik, tüm tetkikler (yapılması gerekip yapılmayanlar da) yapıldı, film ve ultrason çekildi.
Film daha öncekinin aksine çok netti. Çürümüş olduğu söylenen böbrekler de fasulye gibi kocaman ortadaydı. Perikardiyal ve plevral sıvı artmıştı. Ama böbrekler sağlamdı.
Kalp fonksiyonunda bozulma vardı ama yaşamını tehlikeye sokacak kadar değil.
En önemli sonuç olarak akciğerlerden birinde metastaz ve loblardan birinin tamamen bloke olduğu, buna bağlı olarak da kalbin fonsiyonlarının zayıfladığı belirtildi, buna uygun bir tedaviye başlandı.
7-8 ay önce, alt memelerinden birinde küçük bir tümör farketmiştim. Veterinere de göstermiştim ve sürekli kontrol ediyordum. Herhangi bir büyüme olmadı ama kitle pütürlendmişti. Onun metastaz yapmış olabileceği düşünüldü. 12 gün gecikmiştik, ayrıca proteinsiz mamalarla vücudun tüm direnci bozulmuştu.
Mischa artık çok kötüydü. Bunu hiç hak etmedi. 16 yaş az değil, elbette bir yerlerden fire verecekti. Ama yanlış teşhis olmamalıydı. Belki de doğru bir diyet ve tedavi ile, yaşam kalitesi artırılarak, birkaç sene daha bizimle olabilirdi. Hepimiz, bunu gerçekleştirmek için uğraşıyorduk, o da. Ama başarabilecekmiyiz, bilemiyordum. Başaramadık tabii. Mischacığım, hanımefendi kızım, hep korktuğum şey başıma gelerek, çok büyük acılar çekti.
Oksijen bağımlılığı
Son 2 gün zorla da besleyemedim. Kabul etmedi. Çünkü nefes alamıyordu, oksijen bağımlılığı artmıştı. Eve 10lt.lik ve 5 lt.lik 2 adet oksijen tüpü almıştım. Maske kısmı insanlar için olduğundan, Mischa rahat edemedi. Veterinerimizden kediler için özel olan kavanoz şeklindeki maskeyi aldım, plastik kapağını söktüm, dibini hortuma bantla tutturdum, geniş ağzı Mischam çok sevdi. Minimumda oksijen veriyordum. Az gelirse, kafasını kavanozun en dibine kadar sokuyor, öyle bekliyordu, artırıyordum. Zamanlamayı kendisi ayarlıyordu. Sıkılınca eliyle itiyor, gerek duyunca yine iki eliyle kendine çekiyor ve kafasını sokuyordu.
Son gün
Gündüzlerimizin büyük bölümü veterinerde geçiyordu. Son gün de (26 Eylül 2007) sabah 10:30’da gittik, uzun aralıklarla serumları, ilaçları yapıldı, biraz bekledik, 15:00 gibi arabaya bindik. Sepetinin içinde yatıyor, arada “ıııııh“ diyor, ben hemen manual oksijen pompasını pompalıyordum, o da kafasını içine sokup, nefes almaya çalışıyordu. Süratimiz 30-40 km, dörtlü flaşörler yanıp sönüyor, en sağdan usul usul gidiyorduk. Çünkü 2 gündür yol tutmaya başlamıştı.
Eve iyi geldik. Odamıza gittik, 5 dk sonra kusmaya başladı. Sabah yeni bir besleme yolu bulmuştum. Enjektörün ucuna kısa bir serum hortumu takmıştım, Oksijen maskesinin kenarından içeri sokuyor, biraz sıvı mamayı ağzına akıtıyor, hemen maskeyi takıyordum. Maskenin içindeyken daha rahat yuttuğunu görmüştüm. Biraz da su içirebilmiştim.
Fakat kusunca, sabahkilerin küçük bir kısmı da çıktı. Ayrıca o kadar şiddetli öğürüyordu ki, bütün vücudu korkunç bir şekilde sarsılıyor, ardından sudan çıkarılmış balık gibi ağzını açıp, güçlükle solumaya başlıyordu. Hemen oksijen tüpünü bulunduğu yere koşturuyordum, birazdan rahatlıyordu.
Ama kusmaların sayısı giderek arttı. Öyle ki, zaten sadece köpük çıkıyordu ama onu da çıkarabilmek için neredeyse takla atıyordu ve o uğraşılar sırasında dilini ısırdı, ağzının dışına kan taştı. Çok korktum. Akciğerleri ya da midesi kanıyor sandım. Biraz rahatladığında, önüne sıcağa yakın su koydum, birkaç dil attı, ağzının tadı biraz değişti. Fakat bütün yaşadıkları, onun gücünü giderek tüketiyordu.
2 gündür su içmemesine rağmen, aldığı serumlardan tuvalet ihtiyacı oluyordu. Odaya kum koymama rağmen hiç kullanmadı. Yaprak gibi titreyerek, kendisi tuvalete gitti, yoruldu, onun için oraya koyduğum paspasa uzandı, dinlenince tuvalete girip, tam deliğine çişini yaptı. Yapamadığı tek şey, tuvalet kağıdını üstüne örtmekti. Bir de kakasını yapamıyordu. 18 günde 2 kez, o da çok küçük miktarda yapmıştı. Zorla besleyebildiğimde, mamasının içine bağırsak yumuşatıcı koymama rağmen olmuyordu. Aklımı kurcalıyordu bu durum ama bir şey yapamıyorduk. Lavman sonrası başlayacak bir ishali durduramazdık.
Kusmadan önce dilini sık sık dışarı çıkarıp yalanmaya başlıyordu. İşte o an, en korktuğum andı. Hayatımda hiç taşkın bir şekilde ağlamadım, bağırmadım. Ama “Başlıyor işte. Başlamasın ne olur“ diye bağırdığımı hatırlıyorum. Onun vücudu oradan oraya savrulurken, iki elimle ona destek olmaya, nefes borusuna kaçmamasına çalıştım. Ellerimin arasında kuş gibi çırpınıyordu. Tam 11 saat. Hep “niye böyle bir acıyı yaşadığını” düşündüm. O kadar günahsız, o kadar sevgi pınarıydı ki.
Akşamüzeri 16:00’dan, sabaha karşı 04:00’e kadar sürdü bu durum. Diğer sayfada yazdıklarımdan sonra, rahatladı ve bir bebek gibi oldu. O kadar yumuşacık, pembe dili biraz dışarıda (ısırdığı için), inci gibi ön dişleri görünüyor. Gözleri kocaman açık. Önceleri ağrı şokunda olduğunu düşündüm. Ama 06:30’da veterinere gittikten sonra metabolizmanın çok yavaşladığı söylendi. Ben hep bu kadar direndikten sonra, hemen değil ama en azından 1 gün sonra reflekslerinin yine yerine geleceğine ve onu besleyebileceğime inandım.
Olmadı. Daha fazla direnemedi, prenses kızım, 13:00’da gitti. Dünden beri bana çok kızdığı için beni umutlandırıp bırakarak, cezalandırdığını düşünüyordum. Ama bugün “belki de veterinere direnerek, o kararı bana verdirtmek istememiş olabileceğini“ düşündüm.
Bu düşüncelerin sonu yok. Belki olanları kafamda rasyonalize etmeye çalışıyorum. Belki de doğru. Sonuç olarak, kızıma dokunamayacağım artık. Sadece hayal edebileceğim.
Dünden beri diğer kedilerimde müthiş bir durgunluk ve suskunluk var. Çok üzüldüklerini biliyorum. Artık onların bu acıları yaşamaması için uğraşacağım ve kızımı sık sık ziyaret edip, gönlünü almaya çalışacağım.
Buraya kadar yazdıklarım, şu kısa sürede yaşadıklarımızın bir özeti. Asıl yazmak istediğim, kedilerimizi iyi gözleyip, doğru değerlendirmeyi ve sorunlar başlamadan önce saptamayı öğrenmemiz gerektiğidir. Bunun için, www.sokakkedisi.net‘te yayımlanan yazı, son derece bilgilendiricidir.
Hastalık başladıktan sonra yapmamız gerekenler ise;
- Tıbbi tedavi,
- Doğru vitamin destekleri,
- Zorla da olsa, mutlaka beslemek.
Zorla beslemek, çok zahmetli ve uzun bir süreç olmasına rağmen, yapılan destek ile hastalığı daha uzun bir zamana yayma ve metabolizmanın kendi direnme gücünü de işin içine katabilme açısından çok önemlidir. Zorla beslemede genellikle normal enjektörler kullanılır. Oysa yukarıda bahsettiğim enjektör, çok daha pratiktir. Ayrıca, kuru mamaların tek tek de olsa yutturulması, midenin boş kalmaması açısından önemli.
Bundan sonra da, başka pisiciklere yardımcı olmak için, deneyimlerimizi yazmaya devam edeceğim.
Mischa’mın hastalandığını farketmemizden itibaren dostlarımıza neler yazmışım:
Date: Fri, 7 Sep 2007 02:31:59 -0700
Merhaba,
Ben Istanbul’a gidemedim, Ankara’dayim. Cunku Mischa gunlerden beri yemek yemiyor. Zorla beslemeye calisiyorum. Dun hepsini reddetti. Dun de gece yarisi uyandirdi ve sanki bogazinda birsey varmis da cikaramiyormus gibi oksurmeye calisti, ogurdu. Ben de karsisina gectim, sabahladik.
Sabah iyiydi. En sevdigi taze et koydum, yemedi. A/D mama corbasi yaptim, yemedi. Annemin kedisinin Whiskas kuru mamalarindan 10-12 tane yedi. Az once zorla C-vit.kattigim yumurta sarisi icirdim.
Cok zayifladi. Zaten cok hizli nefes alirdi, simdi iyice artti. Acaba sizin vet.inize de danissak mi? Uygun olursa bir sorabilirmisiniz?
Sevgiler
Sat, 8 Sep 2007 03:55:48 -0700
Merhaba,
2 gecedir mischa solunum problemi yasamaya baslayinca, kalp yetmezligi olabilecegini dusundum. Bugun vet.e gittik. Filmlerde kalp, karaciger, bobrek gorunmuyor. Cok fazla sivi toplanmasi var dedi. Bobrekler de cok kucukmus.
16 yasinda, kisirlastirilmis disi.
Kan tahlili sonuclari soyle:
Urea – 70.1 (ref.20-40)
Glucose – 134 (70-100) – Bence stres nedeniyle cunku gecenlerde baktim 62 idi.
Creatin – 2.40 (0.3-1.5)
ggt – 5.00 (1.0-10.0)
got – 31.7 (10-80)
Yasa bagli olarak gelisen durumlar dendi. Lasix igne yapildi, enapril verildi.
Kreatin ve ure yuksek. Kalp zayif oldugu icin, bobreklerin yeterince calismadigini gosteriyor. Enapril biraz destekler. Ben Lysine ekleyecegim. Aslinda, son zamanlarda kendini yolmasi iyice artmisti. Ben stres disinda da bir sorunu oldugunu (ozellikle bobrek ve karaciger gibi) dusunuyordum. Bunlari da sorarmisiniz?
Yasa bagli dense de, ben bugune kadarki beslenmenin etkisi oldugunu dusunuyorum. Bundan sonra yapmam gereken, agrisiz yasamasina calismak.
Fatos
Date: Sat, 8 Sep 2007 09:25:00 -0700
Fulya Hn.,
Gercekten de moralim epey bozuk ama siz gec kalmadiniz. Ben zaten yapmam gerekenleri yapip, sonra size bildirecektim, siz de zaten o zaman cevapladiniz beni.
Mischa epey tuvalete gitti. Biraz daha rahatladigini goruyorum. Cunku gelip bana tos tos yapti. Zaten boyle bir sey bekliyordum. Cok eskiden beri tasikardisi vardi. Sonucun kalp yetmezligi olacagi belliydi. Bu gece depoda beklettigim oksijen tupunu cikaracagim. Artik evde durmasi gerek herhalde.
Bence hersey, kalbin pompalama gucunun yetersiz olusuyla ilgili. Pompalama yetersiz olunca, kana en cok gerek duyan organlar olumsuz etkileniyor. Ama vit C, ve diger vit.ler ile biraz daha guclenebilecegini hala dusunuyorum.
Bugun bir kac ilginc site buldum. Biri
http://www.carolonpets.com/blog/cats/systemic-illnesses/deadly-cat-diseases/
Orada onerilenleri zaten yapmaya baslamistim. Lasix yerine ya da destek olarak maydanoz ve dereotunu, brokoliyi kullanacagim.
Abdomenden sivi alimi cok guc ve anestezi gerektiriyor. Mischa 16 yasinda oldugu icin (Mahzun’dan biliyorum), anesteziyi kaldirmasi cok zor. Ona, biraz daha uzun yasatmak ugruna babama cektirdigim eziyetleri cektirmek istemiyorum. Dilerim simdi toparlar, ama sonra aniden duruverir kalbi. Aci cekmeyi hic hak etmiyorlar.
Sun, 9 Sep 2007 01:07:49 -0700
Gunaydin,
Dun gecem yine nobette gecti ama Mischa nefes problemi yasamadi. Sadece hic bir sey yemiyor. Mamalari blender’dan gecirip, icine vit. koyup sırıngayla veriyorum. Beni gorunce kaciyor hemen. Ama dun aksam yatmadan yanima geldi. Yatarken de yine basimin ustune yerlesti. Fakat ayni yerde uzun sure duramiyor. Derin uykuya da dalamiyor. Oturarak yatiyor. Sanirim yatinca nefes alamiyor.
Sabah icine vit.ler katilmis sut icirdim. Ama mide bos. Serum da veremiyorlar, odem var diye. Bakalim bugun ne diyecekler. Aksam gec vakte kadar arastirip, okudum. Vet.in bana soylemedigi ne cok sey varmis.
Protein kisitlamasi konusunda da internette hemfikir degiller. Protein kisitlamasi, insanlar icin gecerli (BUN) degerini dusurebilmek icin. Dolayisi ile bunun kismen kopeklerde gecerli oldugunu ama kediler tam et obur oldugu icin gecerli olamayacagini, vucut direncinin hemen dusecegini yaziyorlar. Ben de boyle dusunuyorum.
Vet.i kirmamak icin k/d aldim. Ama icine kendi katkilarimi koyuyorum. Ozellikle maydanoz ve dereotu suyu. Tadi pek hos olmasa da mecburen iciyor guzel kizim.
Gecen sene abimin kedisi de oksurmeye baslamisti, vet. sivi birikmesi oldugunu saptadi, aldi, birkac gun ilac tedavisi yapildi, simdi hicbir seyi yok. Benimki niye boyle degil?
Birazdan Mischa’yi goturecegim. Ilginize, desteginize tekrar tesekkur ederim.
Mon, 10 Sep 2007 06:43:40 -0700 (PDT)
Mischa’ya da protein kisitlamasi yaptik. k/d mamayi sulandirip, blenderda eziyorum, suyunu enjektorle veriyorum. En ufak bir puture katlanamiyor, puskutuyor. Gunlerdir bir siringa su, bir siringa sivi gida ile gidiyoruz. Iyice gucsuzlesti.
Esin’in vet.i gecenlerde kreatini ve uresi yuksek cikan kedisi tamamen istahtan kesilince, genelde yogun bakim hastalarina verilen Ensure isimli zenginlestirilmis gidayi onermisti. Bugun onu aldim, hatta 1/2 enjektor verdim. Ama icinde sodyum var. Bu bobreklere zarar vermez mi?
Benim vet.de bugun birseyler yemesi gerektigini, yoksa karaciger yaglanmasi baslayacagini soyledi. “Zararli, mararli sevdigi bir mama varsa yedirin” dedi. Ne yapacagimi sasirdim. Besleme konusunda bir onerisi olabilirmi acaba Feridun beyin? Mesela light ton baliginin suyu zararli mi?
Bir web sayfasindan dokuman indirdim, bobrek yetmezliginin tum safhalarini ayrintilariyla anlatiyor. Onu hem okuyorum, hem de bizim sitedeki ilgili sayfaya eklemeler yapiyorum:
http://www.diyabetikkedi.com/index.php?option=com_content&task=view&id=111&Itemid=116
Ne kadar garip degil mi? Bizim siteyi durmadan okuyorlar ama yazmiyorlar. Niye paylasmazlar? Yasadiklari aci tatli ne varsa, herkesin isine yarar halbuki.
Ben de size iyi haberler verebilmeyi istiyorum.
Sevgiler
Mon, 10 Sep 2007 07:54:16 -0700
Merhaba,
Az once Mischa’yi beslemenin bir yolunu buldum. Bacaklarimin arasina kistirip, cok zorlamadan, uzun molalar vererek, her defasinda bir adet kuru mamayi bogazindan asagi itiyorum. Cunku israr edersem, nefes nefese kaliyor ve kalbi cikacakmis gibi atiyor. Bakalim ne olacak.
Mon, 10 Sep 2007 21:04:46 -0700 (PDT)
Su anda saat 06:30. Dun gece Mischa’ya bir kuru mama, biraz siringa ile su yutturarak, aksam 19:00’dan 23:30’a kadar aralikli olarak toplam 41 adet (41 kere masallah yaptik) kuru k/d yutturdum. Arada da sivilastirilmis k/d, vit destegi vs.
Bu sabaha karsi 04:00 yanimdan kalkmis, antrede buldum. Bana bakiyordu. Gel kizim dedim, geldi, tos tos yapti, birlikte evi dolastik. Yattik. Titremeden yurudu.
Az once de yine 10 adet kuru mamayi su ile yuttu. Yine koynuma girdi. Mirildiyor.
Yas mamayi tukuruyor. Ancak sivilastirip, enjektorle veriyorum. Enjektoru de degistirdim. Hakan kucukken antibiyotigin icinden cikan, ucu yuvarlak uzun bir enjektoru atmamisim. Onunla veriyorum, dudak ve dislerini hic rahatsiz etmiyor.
Haberi vereyim diye bs’i actim. Hemen kizimin koynuna gidiyorum. 11:00’de film ve kan ahlili icin vet.e gidiyoruz. Dun gece bir makale bitirdim, muthis seyler ogrendim. Amylase bile :)) Size yazarim.
Sevgiler
Tue, 11 Sep 2007 02:02:05 -0700 (PDT)
Simdi donduk. Film oldukca iyi. Hala sivi var ama daha az, Lasix yapildi (dun yapilmamisti), kalp atislari daha iyi. Kan almadi. Iyi gorunuyor, strese sokmayalim, Cumartesi aliriz dedi. Cok sevindim. Zaten hepimize bir direniyor ki, eski Mischa gibi.
En hosuma giden de, benimle yine konusmaya basladi. Gozleri de neseli bakiyor.
Yazilari merakla bekliyorum. Ben de dun geceki makaleyi yazacagim. Pek cok kedi sahibi bu sorunu yasiyor. Ama vet.lerin dediklerinin disina cikamiyoruz. Ben vet.in fazla kurcalamasini dogru bulmuyordum. O da istekli gorunmedi zaten. Iyi de oldu. Kalbi destekleyip, kendi gucuyle atmasini saglamak en dogrusu. Bir de vit. min. destegi sart. multi vit. hic aklima yatmiyor. Her birini ayri icmeyi ve icirmeyi tercih ediyorum.
Neyse, cig mamacilar konusunda yazdiklarini zilginc. Hic bu taraftan bakmamistim konuya. Ben de, ne guzel, cig beslemeciler de cesaretlendi ve akillandi artik diyordum. Kimbilir, belki de haklisiniz. En iyisi, kendi gozlem ve deneyimlerimizi kullanmak ve paylasmak. Insanlarimiz bir paylasmaya baslasalar, cok iyi olacak. Ben siteye her koydugumuz bilgiyi, uyelerimizin tumune duyuruyorum Ama tik yok.
Neyse gune guzel baslayinca, cenem acildi. Sevgiler, pisicikleri burunlarinin ucundan opuyorum.
Fri, 14 Sep 2007 00:59:11 -0700 (PDT)
Mischa’yi zorla besledigim halde, (gunde 4 kez) hala zayifliyor. Arka bacaklarini ayirarak yuruyor. Herhalde denge saglamak icin. Dunden beri de cok su icmeye basladi.
Vet. disari gitmis, gelmesini bekliyorum. Bugun bir kan aldirip, rontgen cektirecegim. Idrari da hala koyulasmadi. Duru su gibi. Bu da bobreklerinin iyi calismadigini gosteriyor.
Fri, 14 Sep 2007 23:11:53 -0700 (PDT)
Dun gece Mischa’yi daha iyi gordugum icin, kendi odamda uyumak istedim. Cunku gunlerdir kanepede yatmaktan, her yanim agrimisti. Kendi yatagima tam yatmistim ki, tel kapinin ardinda (bizim yatak odasinin tel kapisi var) Mischa’nin silueti belirdi. Once uzun uzun iceriye bakti, sonra patisini uzatip kapiya bir kac kere dokundu, sonra yana cekildi, sonra tekrar geldi. Bu davete daha fazla dayanamayip kalkinca, hemen onlarla yattigim kanepeye gidip, beni beklemeye basladi. Ben yatar yatmaz da yastigimin uzerine kivrilip mirlamaya basladi.
Kim demis kedilerin dili baska diye :)) Beden dili evrenseldir.
Sat, 15 Sep 2007 01:53:02 -0700
Tesekkurler. Sabahtan beri de Mischa saklandi ve bulamiyorum. Tek yer, calisma odamdaki gardrob’un arkasindan alt blolume girmis olmasi. Daha once hic denenmemisti. Bakalim ne zaman cikacak? Ilac saati de gecti :((
Sun, 16 Sep 2007 04:50:44 -0700 (PDT)
Dun ogleden sonra annem de geldi arama-kurtarma calismalarina katilmak uzere. Calisma odamdaki gardrobu bosalttim, arkaya girebildigim kadar girip, bir sopa ile boslugu kontrol ettim, bombostu. Inanamadim. O kadar emindim ki.
Sonra olmaz ama deyip, Hakan’in gardrobunu bir actim ki, misil misil uyuyor. Butun gece iyiydi. Artik bu gece odamda yatayim dedim. 05:30’da kusma sesiyle firladim. Mischa’ymis. Cok uzuldum. Gunlerdir kusmuyordu. Salona karsisindaki kanapeye uzanip, onu seyretmeye basladim. Bir sure sonra eskisi gibi gelip ayaklarimin ustune yatti. Biraz oyle kaldik, sonra kalkti. Yine odamiza gidip, beraber yattik.
Bir baska sorun, dun gece Tarcin gelip soylenmeye baslayincai hemen kanina baktim ki, sekeri 99. (Tarcinin normali 70-80). Tokluk sekeri dedim ama izlemeye aldim. Gece 112 oldu. Cok endiselendim, dis etlerini kontrol ettim, yangi baslamis hemen ilac yaptim. Sabah 06:30’da 70’e dustu. Bu sabah 89’du. Birazdan yine bakacagim. Insallah onun sekeri baslamaz. Oyle zorlaniyorum ki. Oglum Hakan’da artik delikanli ayaklarinda ya, cibil gezmeye basladi, laf dinlemiyor. Bugun aksirip tiksirmaya basladi. Tam dersane basladi, okul aciliyor, annemin evle ilgili istekleri, alisverisi vs. Ne yapacagiz bilemem. Biraz guc toplamam gerek yine. Meditasyona mi baslasam :)))
Simdi gidip Mischa bebegimi besleyeyim.
Tum bebislerinize sevgiler
Wed, 19 Sep 2007 02:01:51 -0700 (PDT)
Merhaba Fulya Hn.,
Az once vet.ten geldim. Moralim cok bozuk. Mischam hic iyi degil. Dunden beri bunu cok acik goruyorum. Size offline bir mesaj attim. Acinca gorursunuz. Ayaga kalkmak istemiyor, kalkinca arka bacaklari titriyor. Cis yaptigini hic gormuyorum ama idrar torbasi bos. Ben gormeden yapiyor herhalde. Cok dehidre. Halbuki o kadar su iciyor ki. Nereye gidiyor bunlar? Kuru ve yas k/d ile besliyorum. Hic mi yaramiyor? Coktu resmen. Bugun israr ettim, 50cc serum verildi. Biraz gozu acildi. Ama bu cok surmeyecek biliyorum. Aci cekmesi beni cok korkutuyor. Nasil dayanacagim bilmiyorum. Tek kelimeyle berbat durumdayim.
Sizin kiziniz da cok aci cekmisti. Simdi olsa ne yapardiniz? Ben simdilik hic bir yerini destirmiyorum. Bugun kan tahlili bile yapmadi vet. Zaten gorunuyor diyor. Hakli da.
Offf of.
Kedi sevmek, farkli birsey. Biz sadece sevmiyoruz. Icimizde duyuyoruz, yogunlasiyoruz herseye. Bir de ben butun bu surecleri cok yogun bir sekilde babamda yasadigim icin, susuzluk hissinin, asiri icince kalbin nasil siddetle carptigini, nasil kustugunu, kalp yetmedigi icin once ayaklara nasil kan gitmedigini ve sogumaya basladigini, karni ac oldugu halde nasil yiyemedigini, hep kendi dilimde duydum. Acilarini ta icimde hissederken, hep babami hatirliyorum ve bu acilara nasil katlandigini anlayamiyorum. Ben onu kandiriyordum, o da kanmis gibi yapiyordu. Ama yine de bilmem kacinci kez oldugu gibi yine hastaneden cikacagimiza guveniyordu.
Mischam da oyle. Hasta hissediyor ama yine de basimin ustune yerlestiginde mirliyor. Kendini basima kocaman dayiyor. Ise yarar mi bilmem ama, aniden kalbinin durmasi icin dua edelim. Belki bir duyan olur.
Wed, 19 Sep 2007 05:36:35 -0700 (PDT)
Hepsini dikkatle okudum. Benim yapmadigim: Istah acmak icin antihistaminic vermek. Onu da bu aksam baslayacagim. Deri alti serumu onu biraz ferahlatti. Yarin yine verdirecegim.
Cani ceksin diye akciger bile pisirdim ama donup bakmadi bile. Enjektorle beslemelerime de siddetle karsi cikiyor, zor besliyorum.
Thu, 20 Sep 2007 04:16:14 -0700 (PDT)
Dun sivi verildikten sonra Mischa daha canli bakmaya basladi. Bir de Lasix’i kestik. Hala anlayamadigim sey, hic tuvalette yakalayamamama ragmen, idrar kesesinin bos olmasi. Abdomen’e mi kaciyor bunlar? Ya da bobrekler hic calismiyor da, yine vucuda mi yayiliyor? Cok merak ediyorum. Feridun Beyden bir bilgi alabilir miyiz, o ne dusunuyor?
Bagirsaklari da calismiyor. Hemen hergun sivi mamasinin icine Magnesie koyuyorum, tik yok. Bobrek hastaliklarinda kabizlik olurmus ama, bu ilac hic mi etkilemiyor?
Dun gece de gozlerime inanamadim. Mischa birden yuzunu ve ellerini yalamaya, tirnaklarini cekistirmeye basladi. Mutluluktan ucacaktim neredeyse.
Sanirim, protein kesilince, vucut enerji uretemedigi icin, cokus daha hizli oluyor. Ben herseye ragmen, k/d mamasinin icine pure et koydum dun. Belki yalanmasi o nedenledir. Arka bacaklari cok zayifladi. Geceleri yine birlikte yatiyoruz. Fakat dun gece her su icmeye kalkip, tekrar yataga dondugunde, nefesi koruk gibiydi. Daha once boyle degildi. Hatta yatmadan onceki mamasini veremedim o yuzden. Cok nefes nefese kaldi.
Bugun vet.in isi varmis, gec gelecek, simdi onun gelmesini bekliyorum. Tekrar sivi verdirecegim ama bir de film ceksin istiyorum. Bundan kaciniyor. Niye anlamadim.
Bu sabahtan beri, karnina masaj yapmaya basladim. Belki bagirsaklari hareketlenir diye. Hem de vucudunda bir hareket olsun. Hic enerji harcamiyor.
Simdi bugun verdiginiz linklere bir bakacagim.
Sevgiler
Sent: Thursday, 20 September, 2007 11:40:10 PM
Bilge Hn.a
Cok tatli. Ama ben son gunlerde hep Mischamla ugrasiyorum. Iyice zayifladi. Vet. proteini kisitladi. Ama protein almayinca gucu kalmadi. Hele Lasix yapildigindan beri cok duskun oldu. Dun nihayet vet.i ikna ettim de, serum yapti. Ama anlayamadigim sey su: bobrek hastaliklarinda tuz kisitlanir. Bagladiklari serum, isotonik. Icinde sodyum var. Nasil oluyor?
Int.ten buldugum bir univ. arastirmasinda, Lactated Ringers oneriliyor. Bobrek hastalarinda bu daha mi iyidir? Bir de yine yurt disinda Enapril yerine Norvasc oneriliyor. Siz ne dersiniz?
Kizimin aci cekmesini izlerken, hep babamin yasadiklarini animsiyorum. Ayni sureci yasamisti. Onun kadar aci cekmesini istemiyorum. Oyle uzgunum ki.
Thu, 20 Sep 2007 13:34:14 -0700 (PDT)
Fulya Hn.a
Yaziyi simdi okudum. Herseyin basi beslenme.
Mischa bugun dun aksamki gibi degil. Az once yatakta kollarini kavusturmus, bası biraz havada uyumaya calisiyordu. O kadar gucsuz ki, uyku bastirdikca basi yavas yavas yere yapisiyor, birkac saniye oyle kaliyor, sonra vucudu sag tarafa dusuyor, 1-2 sn. sonra hemen silkinip uyanip, yine ayni pozisyonu aliyor. Bu kalple ilgili olmali diye dusundum.
Yarin diger vet.e gidip konusacagim. Bu vet. kesinlikle iyilesmesini degil, gidisini izlemeyi istiyor. Bir an once de olsun istiyor. Univ. makalesinde onerilen serumu simdi arastiracagim. Eger MSN’yi acarsaniz, online soracagim.
Protein gereksinimi oldugu cok belli. Ama bobrekleri yordugu da dogru. Peki ama nasil direnc kazanacak? Sadece Kimyasallarla olmaz ki bu is. Siz ne oneriyorsunuz? Hangi protein? Ne kadar? Aklim durdu artik.
Sent: Friday, 21 September, 2007 9:04:50 PM
Subject: Re: Gozo çok alem bir kuº
Bilge Hn.a
Bugun cok ilginc seyler oldu.
Vet.i degistirdim. Cunku bir suredir vet.e butun israrlarima ragmen son durumu gormek icin ne film cakiyor, ne de yeni tahlil yapiyordu. Buna karsilik, “tamam iste bak, iyice gucten dustu, yakinda karaciger lipidozu baslar. Belki de baslamistir. Mutlaka sekeri yuksektir bunun” diyordu. Ben sekere bakiyorum, normal. Ama vet. bir an once gitsin diye, ne sivi veriyor, ne de gerekenleri yapiyordu. Zorla son 2 gun sivi verdirdim, bir de ne olursa olsun deyip, protein verdim, biraz gozu acilir gibi oldu. Bunlar beni cok rahatsiz etti.
Bugun gittigim vet.e tum tahlilleri (oburunun hic yapmadiklarini da) yaptirdim ve yeni film cektirdim ki, bobrekler saglam. Akcigerde bir sorun gorunuyor, perikardial sivi fazla. Kalp sinirlari gorunmuyor.
Hemen bol protein ve destek malzemeleriyle dolu ameliyat sonrasi kullanilan bir mamaya basladim. Hic olmazsa tiksinerek yemiyor. Yine ben besliyorum, yalaniyor.
Yarin ulrason cekilecek. Kalp ve cigerlere bakilacak, metastas mi, enfeksiyon mu karar verilecek. Cok yiprandi guzel kizim. Bacaklari titriyor. Benim de icim.
O kadar magdur ki. :(((
Fri, 21 Sep 2007 11:11:41 -0700 (PDT)
Fulya Hn.a
Kizima butun gun a/d mamayi verdim. Hic olmazsa tiksinmeden yediriyorum. Sonra da agzini yaliyor. Ama cok nefes nefese. Olsun. Belki yarin kendi yer.
Bu gece yanina oturdum, karnini ovdum, ovdum. Bagirsaklarinda cok gaz var. Ovmadan sonra gidip tuvalete cisini de yapti. Biz de alkisladik.
Sat, 22 Sep 2007 10:21:55 -0700
Dun berbat bir gece ve bugun gecirdik. Gece 00:30’da bir nefes darligi krizi oldu. 10dk kadar perisan oldu. Biraz durulunca yeni vet.e goturdum. Sonraki krizler feciydi. Nefes alamadigi icin, ellerini agzina sokup, agzini yirtmaya calisiyordu. Sabaha kadar oksijen verildi. lasix, antibiyotik, yapildiktan 4 saat kadar sonra 3 kez idrara cikti, bol su icti ve krizler azaldi.
Gunduz ultrasonuna bakildi. Kalp cok zayiflamis, hem kalpte, hem de akcigerde sivi var. Ama en kotusu akc. loblarindan biri bloke olmus ve hic calismiyor. Goruntu cok net olmamakla birlikte, metastas olabilir dediler.
Ama ne olursa olsun, bir operasyon yapılmayacak. Kalbi ve solunumu rahatlatmak icin ugrasiyorlar. Cok zor durumda. Oksijen tuplerini eve aldik, en ufak bir eforda, hemen nefessiz kaliyor, oksijeni yetistiriyoruz. Bakalim bu gecemiz nasil gececek?
Sun, 23 Sep 2007 00:52:20 -0700 (PDT)
Dun aksam bir kac kez oksijen verdim, sabaha kadar gerekmedi. Ama evin her tarafını dolasti sabaha kadar. Agir adimlarla. Fakat gece boyunca o tasikardi yoktu. Saniyorum antibiyotikten ya da solunumu kolaylastirici bir ilac verilmisti, ondan. Sabaha kadar durmadan su icti. Evin cesitli yerlerine koydugum tum taslarin yanina yatti. Kalkip icti. Bir ara benim ustume cikti. Gitti, sonra tekrar geldi. Sabah da basimin ustune yatinca oyle sevindim ki.
Bir ara kayboldu, baktim bugune kadar hic yapmadigi, kuvete cikmis, icine yatmis. Bir anlam veremedim. Salon ve mutfak haric, her yeri karis karis dolasti. Sanirim iyi nefes alamadigi icin, bir yerde uzun kalamiyor.
Aksi gibi onceki gece minnos da hastalandi. Once fazla yedigi yemegi kustu. Sonra banyoya hem cis hem de minik bir kaka yapmis. Garipsedim. Baktim ki bayagi hasta. Fakat hemen ardindan Mischa’nin krizleri baslayinca mecburen ona hicbirsey yapamadan evden gittim. Ertesi gun ogleden sonra gelince Ercefuryl verdim ve hic bir sey yedirmeyip, dinlenmeye biraktim. Aksam da tavuklu pirinci pure yapip, icine yine Ercefuryl kattim. Bu sabaha karsi o da Mischa ile su icme yarisi yapti. Bir ara onlara Tarcin da katildi. Ama onlar icmeye baslayinca, Mischa hemen dogrulup kabin basina gidiyor, oburleri de birakiyordu.
Sabah 10 gibi Mischa’ya Ensure icinde kalp ilacini vermek istedigimde, hiriltili nefes aliyordu. Sanki nefes borusunda balgam varmis gibi. Oyle zor verdim ki, kucucuk mamayi. Yine nefesi daraldi ama, balkon kapilarini actim, temiz havayla rahatladi. Vet. de metastazi kesin diyemiyor. Belki de bir enfeksiyonun neden oldugu lezyondur. Antibiyotikle iyilesmeye baslamistir diye umit ediyorum.
Zor gunler. Iyi dilek ve dualariniza tesekkurler. Dun vet.de ona:”kizim bir an once iyiles de evimize gidelim. Burasi bize gore degil” demistim. Evimize geldik. Insallah bir daha oyle geceler yasamayiz.
Sevgiler
Birazdan vet.e telf. edecegim.
Sun, 23 Sep 2007 08:26:27 -0700 (PDT)
Bugun sabah 10:00 gibi, Mischa hiriltili nefes almaya basladi. Burnu da tikali gibiydi. Bu nedenle agzindan da zor nefes aliyordu. Hemen vet.e gittik. Ates 36.5. Kizil otesi lamba ile isittik. Serumlari, antibiyotigi, vitaminleri vs. hep uzun araliklarla yapildi, burun damlasi ile tikanikligi actik. ir sure sonra atesi 38’e cikti. Bakislari biraz canlandi ve uyumaya basladi. 15:30’da eve donduk. Tam cantasini actim, ogurmeye basladi. Sonra da nefes nefese kaldi, oksijen verirken, agzinin kenarlarina salyaya bulasmis kan gordum. Herhalde ogurtuden.
Orada sicacik tuttum, ama burada kendisini taslara, parkelere atiyor, yine tuvaletin tasina yatiyor. Mide koruyucu verdim zorla, korka korka. Biraz zorlayinca, yine nefesi daraliyor cunku. Cok hasta Fulya Hn. cok.
Daha once enjektorle besleyebiliyordum ve midesi hic bos kalmamisti. Ama simdi yutkunmakta da zorluk cekiyor. Ben ona eziyet mi ediyorum?
Mon, 24 Sep 2007 01:38:32 -0700 (PDT)
Dun aksam bir kac kez oksijen vermek zorunda kaldim ama onceki geceki kadar buyuk kriz degildi. Bir kac kez kusmak icin ogurdu, cok yorulunca nefessiz kaldi. Oksijen verdim.
Aslinda eve bir 5, bir de 10 lt.lik 2 adet tup aldim. Sorun oldugunda Mischa’yi odaya tasimak yerine, kucuk tupu kosturuyorum. Ama kucuk tupun ucuna taktigimiz aparat, insan icin olan ve hem plastik kokuyor, hem de filtresi cok ses yapiyordu. Ayrica oldukca da az geliyordu. Mischa ozellikle kokudan cok rahatsiz oluyordu. Dun Nil hn.dan kucuk kediler icin olan kavanoz seklindeki agizligi odunc almistim ama o da bizim hortumlara uymuyordu, ustelik de agzindaki siyah plastik, biraz kucuktu.
Dun gece yatmadan once, aparatlari soktum, filtreleri de, kendim gazli bezden bir filtre yaptim, Nil hn.inkinin de siyah kafasini soktum, yara bandiyla bizim aparata monte ettim, mukemmel oldu. Mischa onunla o kadar rahatliyor ki, kafasini kavanozun sonuna kadar sokuyor.
Gece yarimsar saat aralarla kalkip bakiyordum. 02_03 arasi sizmisim. 03:00’te bir tangirti ile uyandim. Tuvalete gitmis, oradaki koca kovayi devirmis, ustu basi islanmis, yatiyor. Ben de odaya aldim, tabii nefes nefese kaldi. Kucaklamaya da korkuyorum, cunku akcigere baski oluyor. Odanin kapisini kapattim, Mischa’ya da sicak termoforla masaj yaptim, 1/2 cay kasigi a/d mamayi iyice sulandirip zorla verdim, oyle yattik. Sabaha kadar, Tarcin’in kah karnina yaslandi, kah poposuna. Sabaha karsi da benim ustumde gezip, yastigima cikti ve omzuma, boynuma yatti. Ben de onu optum, sevdim.
Sabah kalp ilacini sulandirip vermek istedim, ilk denemede yine ogurdu, nefessiz kaldi, sonra tekrar denedim, aldi. Boyle uzun araliklarla 1cay kasigi a/d yedirdim.
Az once de Esin akil verdi “yumurta yer mi” diye. Aklima geldi, hemen biraz et kaynattim, suyuna 1 cay kasigi yumurta sarisi koydum, enjektorle verdim. Cok itiraz etmedi. Dunden beri suyun basina gidiyor, midesi bulanip icmeden kalkiyordu. Az once biraz da olsa su icti. Agzinin tadi degisince herhalde.
Birazdan vet.e gidecegiz. Biraz geciktiriyorum, cunku yol tutuyor herhalde.
Simdilik gelismeler bunlar. Vakit bulunca yine yazarim. Dilerim iyi haberler olsun. Sevgiler
Mon, 24 Sep 2007 07:10:40 -0700 (PDT)
Sabah 11:00’de gittigimiz vet.den 16:00’da donduk.
Orada hemen hemen hic sorun yasamadik. Tum ilaclari yapildi, serum ve seker verildi. Misil misil uyudu. Tam 14:30’da arabaya bindik, hemen hareket etmedim, biraz izleyeyim dedim. Iyiki oyle yapmisim, az sonra kus gibi cirpinmaya basladi.
Hemen ciktik, oksijene bagladik. 1 saate yakin oyalandik, tekrar dendedik, yine ayni sey, 45 dk sonra bir daha denedik, iyi gorunuyordu. Tum camlari ve kutunun kapagini acip, flasorleri yakip, 30-40 km hizla eve geldik, hep uyudu.
Evde odasina yerlestirince, kutudan cikti, yine nefessiz kalmaya basladi ve tuvalete kosup, yatti ama kotuydu. Tupu tuvalete tasidim, yarim saat oksijen verdim, kendine geldi, simdi salonda yerde yatiyor.
O kadar bitkin ve bezgin ki. Hemen mama vermeye kalkmadim. Birazdan.
Mon, 24 Sep 2007 11:26:39 -0700 (PDT)
Merhaba,
Artık Mischa’yi cok kisa sureler icin evin icine birakiyorum. Cunku bir de usutecek. Belki de usuttu bile, cunku burnu tikaniyor. 2 gecedir zaten benim calisma odamin kapisini kapatip yatiyoruz. Diger pisilerim de hic itiraz etmiyor. Yalniz bu defa da Mahzun hastalandi. Kustu, ishal olmus, ona da ayni ilaci yaptim. Bugun bir sey yemedi. Ustelemedim, yarina bakacagim. Usutmus olabilirler. Ara mevsim.
Size yazmak, beni rahatlatiyor. Firsat buldugumda tabii. Surekli onun yuzune bakinca, kendi kendimi yiyorum. Simdi ayni odadayiz, sicakta, aklim kalmiyor. Bu gece ona az sekerli muhallebi yaptim, sulandirip, icine mide koruyucusunu da koyup, ara ara agzina veriyorum. Tabii yarisini bez yiyor. Fakat midesinde ilik bir seylerin olmasi onu biraz rahatlatti herhalde. Bir yandan da cok gelirse, kusmaya kalkarsa diye korkuyorum, cunku ogurunce cok kotu oluyor. Dili morariyor, nefessizlikten. Cok korkuyorum.
Kedi koltugu kullanamiyoruz, gidip tahta ve taslara yatiyor. Kucagima alamadigim icin, baska bir care buldum. Oglumun 35X50cm.lik eski resim defterini bulundugu yere yanastirip, uzerine kaydiriveriyorum, sonra da boru gibi alip, odaya goturuyorum. Boylece parmaklarim batmiyor.
Oksijen maskesi olarak kullandigim kucuk kavanozun dibine kadar sokuyor basini guzelim. O kadar havaya ac ki.
Herseyin basi beslenme. Obur vet.e onun icin cok kiziyorum. Direnci tam olsaydi, yarim organla bile, ilac destegiyle daha kaliteli yasayabilirdi. Bugun Tarcin odaya geldi ve onun karsisina gecip, yalanmaya basladi. Kizimin nasil cani cektiyse, arka bacagini kaldirip yalamak istedi ama basaramadi. Ben de onu taradim. Bana basinin etrafini, govdesini cevirip, her tarafini taratti. Ama mama verdigim zaman oyle acikli bakiyor ki, anlatamam. Cani istemiyor. Zorluyorum. Nefesi daralacak diye korkuyorum.
Ah biraz umut lutfen.
Fulya Hn.dan
Wed, 26 Sep 2007 19:24:16 +0000
Cok uzgunum:((
Fatos Hn. basiniz sag olsun, Allah dayanma gucu versin:(( .
Mischa huzur icinde uyusun, mekani cennet olsun.
“Diyabetik Kedi” site yöneticisi
Cok uzldm gercekten. Sizi cok iyi anliyorum 🙁 :cry
az yiyordu. 7 hic yememeye ve sik sik kusmaya basladi. son derece bitkin ve hastaydi.
Ayni I?eyleri ݞans imda yasadi :(( :cry